Bizim siyasetle işimiz olmaz, bizim yolumuz siyaset yolu değildir diyen FETÖ 1970’lerden bu tarafa bütün siyasi partilerden faydalanmış devlet kurumlarına sızmayı başarmıştır.
Gizliden gizliye siyaset yapan terör örgütü CHP, AP (Adalet Partisi) genel başkanı Süleyman Demirel’i, ANAP Genel başkanı Turgut Özal’ı, Doğru Yol Partisini Tansu Çiller’i, DSP başkanı Bülent Ecevit’i, 2002 yılından 2011 yılına kadar Ak partiye sızıp işini yürüten terör örgütü ülkemizin çeşitli kurumları kanalıyla siyasi partilerden MHP’ye, CHP’ye ve genel başkanı Deniz Baykal’a milletvekillerine, işadamlarına, ülkenin bürokratların, askerlerine, medya kuruluşlarına veya en son 17-25 Aralık 2013’te bakanlara ve hükümete, 15 Temmuz 2016 günü askeriyenin içindeki hainlerle ülkeyi işgal ve hükümeti yıkma yoluna gitmiştir.
2011 yılında CHP genel başkanı Deniz Baykalı bir kumpasla indirip yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nu getirdiler. O günden günümüze kadar FETÖ terör örgütü’nun yolundan giden her tarafta onları destekleyen bunlara terör örgütü diyemeyen, 15 Temmuz darbecilerine ve hainlere sahip çıkan Kılıçdaroğlu FETÖ’ye bel bağlamıştır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde üst akıl ve FETÖ’nün isteğini yerine getirmek için muhalefette ortak aday aradı başarılı olamadı. Şer güçlerin temsilciliğini yapan, ülkeyi bölmeye çalışanların emrinden çıkmayan FETÖ’nün yolundan giden Kılıçdaroğlu en son CHP’nin de içinde bulunduğu iyi parti, Saadet Partisi, demokrat Parti ile demokratik ittifak adı altında milletvekili seçiminde ittifak yapma kararı aldılar.
Bu ittifaka akıl hocaları FETÖ ve mensupları yapmıştır. FETÖ mensupları Siyaseti ve insanları kandırmayı iyi becerirler. FETÖ mensupları şimdiden sosyal medya üzerinden insanların kafasını karıştırmaya başladılar.
Sinsi örgüt bitmedi, kriptolar siyasi partilere sızmaya çalışıyorlar. En fazla CHP ve İP’e sızmış durumdalar.
FETÖ’nun kadın elemanları sempatizanları bu iki partinin içinde çalışma yapıyorlar.
FETÖ’nun ve dış düşmanların en büyük amacı Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasetten bitirmektir.