“Bağımsızlığının 30. yılında Kırgızistan”
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TUDAM) aracılığıyla, “Bağımsızlığının 30. Yılında Kazakistan” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TUDAM) aracılığıyla, “Bağımsızlığının 30. Yılında Kazakistan” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Türk Dünyası Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Turgay Düğen’in moderatörlüğünü yaptığı çevrim içi panele konuşmacı olarak Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Sarı ile Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz ve Yrd. Doç. Dr. Murat Bürkan Serbest yer aldı.
Yoğun ilgi ile takip edilen etkinlikte Türk Dünyası Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hikmet Koraş bir açılış konuşması yaptı. Prof. Dr. Hikmet Koraş, Türk Dünyası ülkelerinin politik açıdan zor bir coğrafyada yer aldığını ifade ederek başladığı konuşmasını, Kırgızistan’ın doğal kaynak olarak zengin olmayan bir bölgede yer almasının, bu ülke için bir dezavantaj getirdiğini sözlerine ekleyerek sonlandırdı.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Sarı, “Kırgızistan Dış Politikasında 30 Yılda Neler Değişti?” adlı konuşmasına, ülkelerin dış politikasını oluşturan çeşitli faktörlerin bulunduğunu belirterek bunlardan en önemlisinin jeopolitik durum olduğunu aktardı.
“Kırgızistan doğal zenginliklerden daha çok coğrafi açıdan diğer ülkelerin dikkatini çekmektedir” diyen Prof. Dr. Yaşar Sarı, Kırgızistan siyasal yapısında, Sovyet döneminden ya da Çarlık Rusya’sından gelen etkinin devam ettiğini gördüklerini belirterek Kırgızistan dış politikasındaki en etkili aktörün Rusya Federasyonu olduğunu da ifade etti.
Rusya’da çalışan Kırgızların, Kırgızistan ekonomisine büyük bir etkisi olduğunu da belirten Prof. Dr. Yaşar Sarı, bu durumun Kırgızistan’ın, Rusya’ya siyasi, ekonomik ve güvenlik açısından ne kadar bağımlı olduğunu gösteren bir unsur olarak öne çıktığını da sözlerine ekledi.
Kırgızistan dış politikasıyla ve komşu ülkleriyle olan ilişkileriyle ilgili detaylı bilgileri program katılımcıları ile paylaşan Prof. Dr. Yaşar Sarı, açıklamalarını “Kırgızistan’ın, Orta Asya’nın yani Türkistan diye tabir ettiğimiz bölgenin en demokratik ülkesi olduğunu da söylemeliyiz” diyerek noktaladı.
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz ise “Çoksesli Bir Ülkede İstikrar Arayışı” adlı konuşmasına, Kırgızistan’ın, demokratikleşme ile başlayan bir siyasal sürecinin olduğunu ifade ederek başladı. Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz, bu sürecin ileriki dönemlerde otoriterleşmeye kaydığını ve ardından tekrar demokratikleşme süreci ile günümüze geldiğini sözlerine ekledi.
Kırgızistan’da 30 yılda altı Cumhurbaşkanının göreve geldiğini belirten Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz, ülkede tek kişi iktidarının oluşmadığını da açıklamalarına ekledi. Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz, bu durumun ülkenin bulunduğu bölgedeki en demokratik ülke olmasını da bir nebze açıkladığını söyledi.
Kırgızistan’da geçmişten günümüze kadar iktidara gelen siyasetçiler ve bu siyasetçilerin yürüttükleri siyasetler ile ilgili detaylı bilgiler veren Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz, Kıgızistan’ın demokrasi adası olarak anıldığını da belirterek bu demokrasinin çeşitli olaylar nedeniyle zaman zaman sarsıldığını ifade etti. Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz ayrıca Roza Otunbayeva’nın Orta Asya’da görev yapan ilk kadın Cumhurbaşkanı olduğunu program katılımcıları ile paylaştı.
Kırgızistan’ın siyasi yapısından da bahseden Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz, çok parçalı toplumsal yapının çoğulcu siyasi yapıyı beraberinde getirdiğini de söyleyerek, Kırgızistan’ın çoğulluğu ve çoğulculuğu korumak adına halkın üç defa ihtilal yaptığını belirtti. Doç. Dr. Yunus Emre Gürbüz, Kırgız halkının, istikrar sorununun güçlü bir lider tarafından çözüleceğine inandığını da aktararak açıklamalarını sona erdirdi.
Programda, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Bürkan Serbest de “Kırgızistan’da Siyasi Gelişmeler ve Anayasal Değişimler” adlı konuşmasını gerçekleştirdi.
Kırgızistan’da bağımsızlık sonrası ilk anayasanın 5 Mayıs 1993’te yapıldığını çevrim içi program katılımcıları ile paylaşan Yrd. Doç. Dr. Murat Bürkan Serbest ülkedeki anayasalara da değinerek, bu günün Kırgızistan’da bayram olarak kutlandığını da ayrıca ifade etti.
Kırgızistan’ın yönetiminde söz sahibi olan isimlere sırası ile değinen Yrd. Doç. Dr. Murat Bürkan Serbest, ülkede günümüze kadar uygulanan siyasi yönetim sistemlerine ilişkin de detaylı bilgileri vererek Kırgızistan’da yasama ve yürütme kuvvetlerinin birbirinden ayrılmadığını vurguladı.
Mart 2020’de pandeminin patlak vermesi ile dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Kırgızistan’da da ekonomik sorunların ortaya çıktığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Murat Bürkan Serbest açıklamalarının devamında, ekonomik sıkıntı içindeki halkın tepkisini çeken siyasilerin seçimlerde başarı sağlamasının ardından Kırgızistan’da beklenmedik bir ihtilal ortamının ortaya çıktığını söyledi.
Kırgızistan Parlamentosu ile ilgili açıklamalarda da bulunan Yrd. Doç. Dr. Murat Bürkan Serbest, açıklamalarını ülkede tartışılan seçim sistemlerine ilişkin detaylar vererek “Umuyorum ki herşey Kırgızistan için iyi olur” ifadesi ile sonlandırdı.
Yoğun ilgi ile takip edilen “Bagˆımsızlıgˆının 30. Yılında Kırgızistan” adlı çevrim içi panel, gerçekleştirilen soru-cevap etkinliğinin ardından sona erdi.
NÖHÜ