İnternete düşen haber aynen şöyle: "Cenazelerde taziyeye gelenlere pide dağıtılmasının bit'at olduğu, mutlaka kaldırılması gerektiği, yetkililerin bu konuya el atmaları vaiz ve hutbelerde halkın bilinçlendirilmesi isteniyor.
Araştırdığımız tüm fıkıh kitaplarında cenazeye katılanlara, cenaze evinin ikramda bulunulur diye bir hüküm geçmiyor. Adı üstünde acılı, üzüntülü bir gün.
Böyle olunca da, tüm fıkıh kitapları bir hadisten bahsediyor. O da şöyledir: "Cenaze defnedildikten sonra ölenin yakınlarına taziye de (başsağlığı) bulunup güzel sözlerle teselli edilmesi MÜSTEHAKTIR."
Yine peygamber efendimiz özellikle ilk günde cenaze evine yemek götürülmesini tavsiye etmiştir.
Ölü yakınlarının gelenlerine yemek ikram etmesinin MEKRUH olduğu tüm hadis kitaplarında geçmektedir.
Durum bu kadar açıkken taziyeye gelenlere pide ikramının nereden geldiği meçhul. Bunlar topluma örf ve adet olarak yerleşmiştir. Her bölgenin örf ve adeti de ayrı ayrıdır.
Düşünün bir kere cenaze evi fakirde olsa, toplum baskısından korkulduğu için ölüye eksik görev yapılmasından endişe duyulacağından bu adeti yerine getirmektedirler. Yapılmadığı takdirde kınanmaktan korkmaktadırlar.
Muğla'da bir yakınımın cenazesi olmuştu. Kabir dönüşü belediye taziyeye gelenlere pide ve pilav dağıtmıştı. Belediye kendi reklamını yaparken, cenaze evini de bir miktar rahatlatmıştı. Belediyenin de vermesine gerek yok.
104 yaşında vefat eden, Kafkas cephesinde Ruslarla savaşan ve esir düşen bir büyüğümüz cenazede dağıtılan helva ekmeğe pek kızardı. Her sohbetinde de bunu tekrarlardı. Hanımı kendisinden önce vefat etmişti. Ben yıllarca helva ekmeğe karşı çıktım ama, rahmetli helva ekmeği pek severdi. Alında taziyeye gelenlere dağıtın demişti.
Belli ki o da helva ekmeğe karşı olmasına rağmen toplum baskısından korkmuştu. Şimdi ki dağıtılan pideden önce taziyeye gelenlere çeyrek ekmek arasına helva konulur, ikram edilirdi.
Birinden bahsederken de, onun öldüğü anlatmak için 'Onun helva ekmeğini yedik' derlerdi.
Her ne kadar BİT'AT dense de, MEKRUH dense de, dinde yeri olmasa da, herkes karşı çıksa da toplum baskısından (kınamasından, dedikodusundan) korkulduğu için bunu yasaklamak, önüne geçmek mümkün olmayacaktır. Burada asıl görev müftülüklere düşüyor. Vaizlerde anlatmanın yanında cenaze namazı kılınan mekana "Taziyede pide dağıtmak mekruhtur" pankartı asılsa bu iş biter.
Gelen misafirlere ikram mutlu, sevinçli günlerde olur. Mesela düğün yemeği güzel bir adettir. Oysa cenaze sahibi kayıp ve acısı içerisinde düğün yemeği gibi misafirlerini mi ağırlasın? Muhtarlarda kendi bölgesinde olan cenaze evine telkinde bulunmalıdır. Öyle veya böyle mutlaka bunun önüne geçilmelidir.
Bundan en çok fakir aileler mutlu olacaktır.