İslamın yayılmasından sonra Hz. Peygamber, kadınların cemaate gelmesini istemedi. Bu hususta soru soran kadınlara da "Kadınların en hayırlı olanı mescidi evlerinin en tenha köşesidir." diye buyurur.
Hz. Peygamber bir cenaze de rastladığı hanım topluluğuna "Sevap için geldiniz, günahla döneceksiniz" diye buyurdu. Hz. Aişe der ki: "Resullullah kendisinden (vefatından sonra) kadınların ne adetler çıkaracağını görseydi mutlaka onları men ederdi."
Bu hükümler açıkken sanki Hz. Aişe bu günleri görüyormuş gibi bu ifadeyi kullanmıştı. Önceleri kadınlar cenaze namazına gelip, cenaze namazını uzaktan takip ediyorlardı. Sonra da yaklaşıp arka safta yer almaya başladılar. Şimdilerde ise, namaza iştirak eden hanımlar görülmeye başlandı. Herhalde dinde reform isteyenlerin kastettiği bu olsa gerek.
İstanbul'da bir cenazemiz vardı. Cami avlusunda iki cenaze daha vardı. Cenazenin birisi sinema sanatçısıymış. Öğlen ezanı okunmadan caminin avlusu hınca hınç doldu. Cenazeye gelen hanım sanatçıları tanımak mümkün değildi. Zira yeni moda cenaze merasimi aksesuarları çıkmış. Nelerdir onlar? Yüzün yarısını kaplayan siyah güneş gözlüğü, başın yarısını açıkta bırakan eşarp mı, fular mı olduğu belli değil, siyah uzun etek veya pantolon. Sanki cenaze de değiller de podyumdalar. Erkekleri anlatmaya gerek yok. Sanki birbirlerini hiç görmemişler gibi sarmaş dolaş oluyorlar. Güya birbirlerine başsağlığı diliyorlar. Cenaze değil de sosyete kokteyl veriyor.
Öğlen ezanı okundu. O cami avlusuna sığmayan kalabalıktan caminin içinde tek iki sıra cemaat oldu. Cenaze namazını da iki saf cemaat kıldı. Herkes dışarıdan bakıyordu. Cenaze namazına katılanların yarısı da bizim yakınlarımızdı.
Cenazede ilçe belediyelerinin hizmeti fevkaladeydi. Her cenaze arabasının imamı ayrı. Hizmette ücret yok. Bunun yanında belediyede reklamı unutmamış. Cenaze arabasının her köşesinde büyük harflerde belediyenin ismi yazılıydı. Tabutun tüm kenarları belediye logosuyla doluydu.
Bu kadar da olsun hizmet veriyorlar. En enteresanı ise cenaze arabası hareket etmeden cami avlusunun boşalması idi. O sosyeteden eser yoktu. Bu bozulma Anadolu'muzda biraz daha az göze batıyor. Yine de hanımların cenaze namazında halkın arasında bulunması, defin anında mezara gelmeleri hoş değildir. Hanımların yeri evleridir.